19 Nisan 2010 Pazartesi

Eğitişim Kariyer Enstitüsü'ne Teşekkürler...

Bu yıl şubat ayında, internet üzerinden sosyal medya aracılığıyla bir ödül kazandım. Ödül; Eğitişim Kariyer Enstitüsünden, ücretsiz sertifikalı bir eğitimdi. Ben de bir çok farklı eğitim konusu arasından 21 Martta başlayan Finans Piyasaları Yönetimi adlı sertifikalı programa katıldım ve 11 Nisanda sona eren bu programın tadına varamadım açıkçası.

Uzun zamandır merak ettiğim ama bir türlü ilgilenemediğim, finans piyasalarını yakından tanıma fırsatı elde etmiş oldum. Ve bu eğitimler gerçekten de sektörün uzman kişileri aracılığıyla verildi, oldukça başarılıydı da. İçerik olarak zengindi, öğreticiydi ve network oluşturma konusunda da oraya gelen konuşmacılar çok pozitiftiler. Hatta birkaçını dışarda da ziyaret etmeyi planlıyorum.
Eğitimin son günü sertifikalarımızı hemen almamız çok hoştu. Sertifika gerçekten hakedilmişti ve mutluluk duydum bu eğitime katıldığım için. Kesinlikle artı bir değer kattı bana.  

Eğitişimin çok dinamik ve çözüm odaklı bir ekibi var, inanılmazlar. Buradan bu eğitime katılmama katkı sağlayan Eğitişim Kariyer Enstitüsüne ve özellikle de Sayın Zeyno Hnm'a tekrar teşekkürlerimi sunuyorum.

15 Nisan 2010 Perşembe

Vampirler ölmemiş meğersem!

Evet yaşıyorlar, biliyorum. Reenkarnasyona inanır mısınız?
Üzülmeyin ben de inanmam ama artık başka bir ihtimal daha yok, vampirler bir şekilde günümüz dünyasında varlar.
Ben bu sonuca nasıl vardım peki, çok mu film izledim falan, hayır. O kadar çok gösterge var ki, günümüz tahtakurularının vampir olduklarına dair.
Tahtakurusu diye tabir ettiğimiz şeyler, birer vampir olarak var olmuşlar günümüz dünyasında.
En temel olarak özelliklerine baktığımızda;

Sadece kan ile beslenir. Kendi büyüklüğünün 5-6 katı kadar kan emebilir. Bunlar yalnızca memelilerden ve kuşlardan kan emerler. Kan emmek için geceleri konukçularına yanaşırlar. Diğer zamanlarda ışıktan korunmuş yerlerde saklanırlar.
Başlangıçta yarasa paraziti olduğu varsayılan bu hayvanların, mağara devrinden sonra insan paraziti olduğu düşünülmektedir.
Bağlantıyı kurduk mu Yarasa - Vampir, karanlıkta saklanma falan.
Böceğin ısırdığı alan şişer, kabarır ve kızarır. Kan emen tahta kurusu bu yolla bazı hastalıkları insanlara bulaştırır. Diğer böceklerden farklı olarak, tahtakurusu ezildiğinde pis bir koku çıkartır ve bedeninden kan çıkar.
Tahta kurusu gece insanlar uyuduğunda ortaya çıkar, ağzından salgıladığı özel bir madde ile dokuları uyuşturur ve pıhtılaşmayı önler. Böyle olunca insanlar böceğin ısırdığını anlamaz. Tahtakurusu kan emdiği sürece ürer ve her üremesinde 200 tane yumurta yapar. Çok geniş bir karın yapısına sahip olan tahta kurusu böceği, günde 4-5 defa kan emebilmektedir.


Neyse işte beni 2 aydan fazladır em em bitiremediler, ilaçladım ölmedi namıssızlar. Ayrıca benim kanımda özel olan ne varsa bir tek bana sarıyolar. İnsaf be tahtakurusu, git azıcıkta başkalarını sömür.

Tahtakurularının hayatını geniş bir şekilde ele alan yazımın sonuna gelmiş bulunuyoruz, genel kültür anlamında iyi bir çalışma olduğunu düşünüyorum, düşünmezsem üzülücem çünkü. Aman diyim dikkat, başınıza sarmayın bu vampir bozuntularını.

9 Nisan 2010 Cuma

Bugün Deloitte.'daydık.

Bugün dünya denetim sektörünün 4 büyükleri olarak tabir edilen sınıfa dahil Deloitte, bizi yerinde ağırladı.

Biz dediğim de tabi ki, Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme 4. sınıf öğrencileri.

Yaklaşık 3buçuk saat süren etkinlikte, 2 gruba ayrıldık ve 1 grup CV eğiitimi alıp, kendi cvlerini iyileştirirken diğerlerimiz de başka bir odaya alınıp, nitelik ölçme üzerine oyun oynadı daha sonra bu iki grup yer değiştirdi.

CV eğitimi, güzel bir anlatımla başladı. Neden CV Oluştururuz, Ne İfade Eder, Mülakat Nedir ve Nereden Gelmiştir ve Yetkinlikler üzerine bir konuşma gerçekleştirildi. Sorular soruldu ve bizler için oldukça faydalı olduğu inancındayım.

Sonrasında devam eden, Vaka çalışması tadında ama daha çok, nitelikleri(Takım Çalışması vs.) ölçmeye yönelik güzel bir oyun oynadık. Sonuçta çok başarılı olmasak da, verimli bir çalışma yaptığımıza inanıyorum. Takım ruhumuz vardı en azından.

Kısa bir Veda ve Özet konuşmasının ardından evlere dağıldık. Bence bu eğitim herkese katma değer sağlayan bir çalışma oldu.

Umarım şirketler, bu tür etkinliklerle kendi kişisel imajını, markasının değerini artırdığını ve sosyal sorumluluk adına da birşeyler yaptığının farkındadır.

Teşekkürler Deloitte.

http://www.deloitte.com.tr
http://www.deloitteacademy.com.tr
http://www.denetimnet.net
http://www.verginet.net
http://www.gumruknet.net

8 Nisan 2010 Perşembe

Hayatımın en bişey dönemi

Üzerime üzerime geliyor her şey sanki. Çok bunalıyorum, eskiden daha tahamül edilebilirdi bu halim ya da bu başıma gelenler, ama şimdilerde benim ömrümü çalıyor her biri.

Midemi bulandırıyor bu kadar çok şeyi aynı anda düşünmek, ve bir ilerleme kaydedememek. Şimdi ders çalışmam gerekirken, kalkıp blog yazmak. Ama onun vicdanını yaşamak, kafanın sürekli yapılması gerekenlerle dolu olması. Mesela diksiyon kursu kayıtları, internet sitesinin tamamlanması, gönderilmesi gereken mailler ve bilmem kaç tane üzerime yerleşmiş pis sorumluluk duygusu. Faturalar ve kira ödemelerinden bahsetmiyorum bile. Ajandam yetişmiyor hiç birine.

Sonuçta Ah ben Vah ben.

7 Nisan 2010 Çarşamba

İşkilleniyorum, Paranoyayım.

Bazı saat dilimleri yaşanıyor hayatımda ama hayatta değil, hayattan kopuk gibi daha çok. Yalnızlığı doyasıya yaşadığım bir kaç saat oluyor. Çok sık olmasa da, işkillendiriyor beni her seferinde.

Ben ne olduğuna karar veremedim henüz, ama bu tarz şeylerin beni paranoyaklaştırması da hoş değil. BlueÇağına geri döner gibiyim, dünya benim etrafımda döner ya hani o misal. Bütün insanlar bana oynuyor, Truman Show gerçekmiş meğersem.

Ulaşmak istediğim hiç bir insana ulaşamıyorum, ya kapalı telefonları ya da açmıyorlar o vakit. Hatta kesin arayacağım diyenler, haber beklediklerim bile geri dönmüyorlar. Kimseden mail gelmez ya da kimse kapını çalmaz, ev sakinleri de garip bir şekilde evde yoktur. Nasıl yani, mümkün mü böyle birşey demeyin. Çünkü ben de çok şaşkınım, bu 3. oluşu bana.

Süre kısa değil en az 1, 2 saat sürüyor.

Ben ne yapıyorum, kapının çalınıp bütün tanıdığım insanların bana şaka yapmış olduklarını görmek istiyorum. Süpriz parti tadında, kostümlü hayal ediyorum onları.

Bakalım bu büyüyü bugün kim bozacak ilk.